Bilimsel Düşünme


Başta söyleyeyim. Bilimsel düşünmek, bilim yapmak demek değildir.
Bilimsel düşünmek için ne atomu parçalamaya, ne doğa yasası keşfetmeye ne de bir kuram geliştirmeye gerek yoktur.

Çok basit birkaç kurala dayansa da, uygulaması bir hayli zordur.
Neden zor olduğu meselesini kurallardan sonra bahsetmek daha yerinde olacaktır. Şimdi, bilimsel düşünme kurallarından bahsedelim:

 Bir düşünce ortaya atıldığındaki ilk önemli husus, ifadenin içinde birbiri ile çelişen önermeler olmamalıdır. Mantık, iki çelişen önerme gerçek bir ifade oluşturamayacağını söyler.
Örneğin bir kimse, atalarının kökünün Tanrıdağları çevresinden geldiğini söyledikten sonra,  atayurdunun Avrupalı olduğunu iddia edemez.

İkinci olarak ortaya atılan fikir, test edilmeye müsait olmalıdır. Başka evrenlerde uzaylılar yaşamaktadır, şu an test edilmez. O yüzden bilimsel bir varsayım (hipotez) de değildir.
İlginçtir; "Van gölü canavarı vardır" demek bugün bilimsel bir varsayımdır. Test edilip yanlışlığı ispatlanabilir.

Üçüncü olarak, doğada bütün gözlemleri yapma imkânımız olmadığı için, yanlışlanamayan varsayımları "doğru" kabul ederiz. Kesin doğru diyemeyiz. O hâlde, "doğa yasaları neden var" diye bir soru akıllara gelebilir. Umuyorum da gelmiştir. 

Aslında, bilim felsefesinde, Kuram (veya Teori) ile Yasa arasında benzer ve farklı noktalar vardır. Bir Teori ya da yasanın güçlü olmasının nedeni onu destekleyen varsayımların ve gözlemlerin henüz yanlışlanmamış olması ve çokluğu ile alâkalıdır. Bu noktada teori ve yasa birbirine yaklaşır. Çünkü teoriyi ya da yasayı tamamen çürütmek için, bütün hipotezleri yanlışlamak gereklidir. 
En büyük fark ise, yasa "ne" sorusuna, teori ise "nasıl" sorusuna cevap verir. Teoriler değişiklik gösterebiliyorken yasa için bu biraz daha zordur.
Konuyu biraz dağıttım ama derdimi anlatabildiğimi düşünüyorum.

Gözlemlerimizin kısıtlı olduğunu ve bu da varsayımlarımızı kesin doğru yapmadığını K. Popper'a selam göndererek tekrar belirtiyorum.
O hâlde, bilimsel düşüncedeki asıl mantık, fikrimizi savunmak değil, yanlışı bulmak ve yanlışımızdan daha çok şey öğrenmektir. Bu da, bilimsel düşünmede 4. Prensibimizdir. Bizdeki tartışma kültüründe zannedildiği gibi, karşı tarafa düşüncelerimizi kabul ettirmek bize hiçbir şey kazandırmaz. Olması gereken, kişilerden bağımsız, ortaya atılan fikirlere eleştirel gözle bakmak, yanlışını bulmaya çalışmaktır. Yeni bir şeyler öğrenmek, yanlışı savunmamak, haklı çıkmaktan çok daha önemlidir. 


Yorumlar

Popüler Yayınlar